23 Ekim 2011 Pazar

Bir Tırtıl Daima Fit Olmalıdır:)

Yaşadığım sitede spor salonu açılıyor söylentileri yazın başladı. Hatta F'in bir arkadaşı orada çalışacak diye ben biraz erken haberdar oldum. Bütün yaz sürekli bir şeyler yaptılar. Sonunda geçen hafta beni arayıp spor salonunu gezmem için davet ettiler. Ben severim spor yapmayı. Hemen koştum gittim. Ve doğrusu beklediğimin çok üstünde çıktı. Ben sıradan bir "SİTE İÇİ" spor salonu beklerken Buhar odası, saunası, kapalı yüzme havuzuyla ve hatta postür ve vücut analiz merkeziyle, donanımlı bir "GERÇEK" spor salonuyla karşılaştım. 


Üstelik en güzel tarafı pilates, cycling, aqua gym, sh'bam, gymstick gibi pek çok grup dersi de verilecek ve eğer istersem hepsine katılma imkanım olacak. 




Sanırım önümüzdeki haftadan itibaren bütün akşamı orada geçireceğim. En güzel tarafı ise evime 5 dk uzaklıkta olması. 


Siz bu satırları okurken ben vücut analizimi yaptırıyor olacağım:) Şans dileyin bana:)

22 Ekim 2011 Cumartesi

Uppss, did it again

Ben bir kaç kitabı bir arada okurum. Hep böyleydim. Benim de özendiğim zamanlar oldu, birini bitireyim  de diğerine başlayayım diye kararlar aldığım. Hiç uygulayamadım. % kitaba birden başlar, arada birini çok beğendiysem hemen bitirir sonra diğerlerine devam ederim. 






Ama bu defa abarttım. Şu yukarıdakilerin hepsini maksimum 2 hafta içinde bitirmeliyim. Hepsi farklı farklı kütüphanelerden. Kiminin sonundayım kimine yeni başladım. Ama hepsinin zamanı en fazla 2 hafta. Bana şans dileyin. Okuyorum da:)

Aksilik bu ya..

Bu sabah duşumu aldıktan hemen sonra sular kesildi. 1 küsur senedir hiç kesilmeyen sular son 1 haftada 2. kez kesilmiş oldu. Hayır iyi ki duşumu almışım. Ama bakın şu mutfağın haline.. 






Hele beni gibi takıntılı bir tipseniz bu görüntü aklınızı başınızdan almaya yeter. Ben mutfağa bakıyorum mutfak bana bakıyor. Yok ki bir kapısı kapatıp görmezden geleyim. Koltuğuma geçsem yayılsam bile gözümüm önünde. Stüdyo dairenin zorluğu da bu. Mutfağınız her daim toplu temiz olmalı. Yoksa tüm ev dağınık gözüküyor.


1-2 saate evden çıkmalıyım. F ile önce alışverişe oradan bir arkadaşın nikahına gidiyoruz. Ben de amaaan napiim dedim. Bıraktım dağınık kalsın (başka çarem varmış gibi). Daha eğlenceli bir şeye geçtim oje seçimi:)



Belki bir çoğunuza göre az sayıda ojem var. Bir kısım arkadaşıma göreyse hala oje aldığıma göre çıldırmış olmalıyım..







Neyse ojemi seçtim, kitabımı aldım, kahvemi yaptım. Terapi gibi bir şey yani şu an yaptığım. Yeterince umursamaz duruma geldiğimde kalkıp saçımı, makyajımı yapıp çıkacağım evden. Dua edin akşam geldiğimde sular gelmiş olsun da şu evi toplayayım:// 





Mutlu cumartesiler:)

19 Ekim 2011 Çarşamba

Ben Geçen Hafta..

1. Ne Okudum?

Yeni kütüphane arayışlarımda İlçe Kütüphanesini buldum 2 hafta önce.. Kitaplar kötü kullanılmış, her yer karışık.. Ama kitap işte.. Hemen Agatha rafına yanaştım.. En fazla 10-12 tane Agatha Christie kitabı vardı.. Az evet ama napalım hiç yoktan iyidir.. Ben ilk okuma için Uyuyan Ölüm'ü seçtim.. 2 günde de bitirdim:))


G kendi kütüphanesinden bana Stieg Larsson'ın kitabını getirdi.. Ejderha Dövmeli Kız'ı bir solukta okumuştum.. Ateşle Oynayan Kız'da toplamda 5 gün içinde bitti.. Elimden bırakamadan okudum..


Ateşle Oynayan Kız, Stieg Larsson, Pegasus Yayınları, 679 sf, 22 tl.

2. Ne  İzledim? 

Pazar günü sonunda biz de Woddy Allen'ın son filmini izledik.. Ben bir Woddy Allen hayranıyım.. Beğenmediğim bir filmi yok.. Bu da öyleydi..


Bu ara pek öyle film izlemiyorum.. Daha çok dizi takip ediyorum.. House, Fringe yeni bölümleri derken geçiyor zaman.. İzlediğim filmlerden biri 1987 yapımı Dokunulmazlar.. Kevin Costner, Robert De Niro, Sean Connery.. 



Bir de çerez bir film olarak "Easy A" yı izledik.. E eğlenceliydi doğrusu..







3. Ne Dinledim?

Midnight in Paris filmi izlenince tabii filmin sountrack'i bağımlılık yaptı.. Arılar, tembel deniz anaları, istiridye koyundaki istiridyeler, romantik süngerler hepsi bunu yapıyor:)

Hugh Laurie'nin albümü "let them talk" u dinlemeyi geciktirerek ne çok şey kaçırdığımı gördüm ayrıca.. Arayı kapamam lazım:) Dinleyin hemen siz de..

4. Gezmece?

Sadece pazar günü Palladium'a gittik.. Sinema amaçlıydı aslında ama alışveriş için gezmeyi ihmal etmedik.. Hava zaten buz gibiydi..  Pek dışarı çıkılacak durum yoktu..

5. Bayıldım?

Krispy Kreme'de yeni kekler çıkmış.. Yaban Mersinlisini denedi G. Ben ise saçma bir şekilde Balkabaklı Donut aldım.. Pişman oldum.. Çünkü G'nin keki harikaydı.. Bu keklerin tuzlularına KopKop (peynirli- ıspanaklı, tarçınlı, küp kıymalı-cheddar peynirli), tatlı olanlara ise kruffin (çikolatalı ve yaban mersinli) deniyor.. Genelde dışarıda yediğim keklerden mutsuz olurum.. Ama bunun yumuşacık kekinin hastası oldum:) Maalesef her mağazasında yoklarmış.. Olsun, olanı bulursanız kaçırmayın derim.. Bakın tam şuradalar.

6. Sıkıntı

Ayrıntılara artık girmeyi istemediğim bir taciz olayı yaşadık.. Hemen yanımda yürüyen arkadaşım tacize uğradı.. Polisi aradığımızda da bizi geçiştirdi.. Artık bu olaylar sıradan.. Ölmediyseniz eğer sorun yok!!!

7. Mutluluk

Haftasonu evde çorba yaptım, pilav yaptım, kek yaptım, puding yaptım.. Pişirmek çok mutlu etti beni.. 

8. Alışveriş?

İnanır mısınız bilmem ama hiçbir şey almadım.. Oje dışında.. Ama önümüzdeki hafta almak istediğim bir kaç şey var aramızda kalsın.. Bu arada oje alışverişten sayılmaz değil mi?

Bu hafta da böyle geçti.. Bugün yine şehit haberleriyle uyandık güne.. Barışın zamanı gelmedi mi sizce de?

16 Ekim 2011 Pazar

Karıncalar..

Havaların güzel olduğu bir sabah okula giderken yolsa karıncalara rastladım.. Kendilerini şu kahverengi şeyleri toplamaya öyle kaptırmışlardı, öyle hırslı çalışıyorlardı ki kıskanmadım diyemem.. Bu postun duası "Allah hepimize karınca azmi versin, amin" :))



15 Ekim 2011 Cumartesi

Basit..

Bu sabah bir uyandım ki üşüyorum.. Daha yataktan çıkmadan "bir hayvanın postundan farksız" sabahlığımı giydim.. (ben çok üşürüm:).. Yatağın hemen yanında duran kitaba uzanıp bir kaç sayfa okudum (bu ara 3 kitap okuyorum).. 



Beni arayıp da ulaşamamış arkadaşımı aradım.. Bir yerlerde John Frieda ürünlerinde 2. ürüne % 50 indirim varmış onu haber veriyor.. Ürünleri seçtikten sonra almaya karar verip kapadık.. Ben kitaba döndüm.. 




Sıkılınca kalkıp camdan dışarı baktım.. Soğuk.. Ben bu havayı da seviyorum diğer tümü gibi.. (bir tek aşırı sıcağı sevmiyorum sanırım.. Yağmuru da seviyorum ya çamuru olmasın yeter).. 




Banyoya girdim.. Aynada kendime bakınca güldüm.. Saçlar gece parti yapmışlar aralarında sanırım, hepsi bir tarafta.. 


Bu arada ben saçlarımı kestirdim.. Çok da beğendim açıkçası.. Kuaförüm yetenekli.. (Üstelik öyle yüzlerce lira da bayılmadım bir saç kesimine.. Duysanız dudağınız uçuklar.. ) 






Neyse mutfağa geçip çay suyu koydum.. Bilgisayarı açıp, gece gelen mesajlara cevap yazdım.. Aklımdaydı Patti Smith'in tüm albümlerini indirdim.. Çayı demleyince ekmek kızarttım.. Dolabı bir açtım ki felaket.. Alışveriş yapmalıyım.. Ama her çeşit reçelim var.. Peynirleri, reçelleri çıkardım.. Ekmekleri kızarttım.. Bu defa da salatalık domates olmasın napalım.. Oturdum bir güzel yedim.. (Tam 4 dilim ekmek yedim bu sabah ben aferim bana).. 




Kahvaltı sonrası keyif çayımı içerken yazmayı özlediğimi farkettim.. Konuşmayı, anlatmayı çok seviyorum ben.. Bırakın saatlerce konuşayım, sayfalarca yazayım.. Ama aslında anlatacağım hiçbir şey de yoktu bu sabah için.. Bu ara monoton bir hayat içindeyim.. İş ev spor kitap diye günler geçiyor.. Yenilik olarak 7 seanslık bir cilt bakım paketi aldım (her ay düzenli gitmem gereken) bir de sitenin spor salonuna yazılıyorum.. 


Anlatacak hiçbir şeyim yok yani, belki bu sabahın dışında.. Dışarıda hava soğuk ama güzel.. Evde ben "postumla" sıcağım.. Çayım var kahvem var ve kitaplarım var.. Hayat basit ya bu da yetiyor.. 






Ben bir çay daha alayım, siz de huzurlu bir gün geçirin..


Görseller

6 Ekim 2011 Perşembe

Bir Öneri!!


Dün  Bershka'dan aldığım pek kırmızı, harika çantamdan bahsetmiştim :D Evet çantayı alıp denediğimde sapının gereksiz uzun olduğunu gördüm.. Ama sapın sahip olduğu delikler bana yetmiyordu.. Ben de bir kaç fazla deliğin zararı olmaz diye düşündüm.. Ve ah etmeye başladım.. Kalk bir ayakkabı tamircisi bul da aman off.. Derken Bershka'da görevli kız herhangi bir ayakkabı mağazasına girip rica edersem benim için fazladan bir kaç delik açabileceklerini söyledi.. Siz bunu biliyor muydunuz? Ben hepsinden öte utanır yapamazdım.. Ama sonuç olarak tam istediğim uzunluğa geldi çantamın sapı.. Aklınızda bulunsun!!

5 Ekim 2011 Çarşamba

Ben Geçen Hafta..

1. Ne Okudum?


Ben daha önce hiç Çıtır Edebiyat (Chic-lit) ürünü bir kitap okumadım.. Ama okuyan arkadaşlarımı gördükçe açıkçası merak da ediyordum.. Ama bu tarz kitaplara vereceğim paraya acıyordum.. Ben de sahaflarda aradım.. Bulunca da hemen aldım.. Ne öğrendim? Bu kitapların çok eğlenceli olduğunu, 500 sayfa bile olsa en fazla 2 günde okunabildiğini, kafa dağıttıklarını, asla yormadıklarını okunduklarını öğrendim.. Demek ki kafayı boşaltmak, rahatlamak için okunabilirler.. Şimdi okul kütüphanesinde olanlara sardım.. Yani bu türde okumaya devam:)

2. Ne İzledim?

Eski korku filmlerine sardık.. Elm Sokağı Kabusu serisinin 6 filmini de izledik.. Neden bu kadar korkmuşuz zamanında acaba ? :)


Jim Carrey'nin son filmi Mr. Proper's Penguins  (Babamın Penguenleri).. Jim Carrey'nin rol aldığı bazı müthiş filmleri düşününce çok sıradan belki.. Ama bu adamın oyunculuğu zaten hep çok iyi.. Sadece bazı filmlerde çok çok daha iyi olabiliyor.. Öylesine çekilmiş bir film belki ama eğlendiriyor mu? Evet..

Bir gece, o filmi izleyelim hayır bunu izleyelim kavgaları sonucu "Beastly" denen bu filmi bulup izledik.. Mümkünse uzak durun.. Film 2011 yapımı ve hiç bir numarası yok.. 


Yine eski korku filmleri kuşağından bir diğer film.. ŞEYTAN.. Söylenecek fazla da bir şey yok.. Bir iki sahnede cidden rahatsız olduğumuz da itiraf..


Şimdiye kadar izlediğim hiç bir Woddy Allen filminden pişman olmadım.. İster sadece yönetsin, ister hem yönetip hem oynasın.. Whatever Works'de öyle güzel bir film.. 


Melody - Üzgünsün biliyorum. Anlamanı beklemiyorum.Nasıl anlayabilirsin ki?
Boris - İnan bana, eğer kuantum fiziğini anlayabiliyorsam, düşük zekalı bir sopa çeviricisinin düşünce tarzını da anlayabilirim.



"Yeni yıl kutlamalarindan nefret ederim. Herkes umutsuzca egleniyor. Acınasi embesiller gibi kutlama yapmaya calisiyorlar. Neyi kutluyoruz? Mezara yaklasmamizi mi? Bu yüzden ne soylesem azdir "alip vereceginiz bütün sevgi, çalabileceginiz ya da üretebileceginiz bütün mutluluk zarefetin olcüsü.. Ne istiyorsaniz kendinizi kandirmayin hepsi kendi insancil becerilerinize bagli. Var olusunuzun büyük parcasi sanstir kabul edin. Milyonlarca sperm icinden tek bir sperm sizi yaratan yumurtayi buluyor. Sakin dusunmeyin panik atak olursunuz! Gordugunuz gibi gercekleri bir tek ben goruyorum. İste dahi buna diyorlar..."




Nedimeler ise gerçekten son dönemde beni en çok eğlendiren film oldu.. O kadar çok güldüm ki.. Mutlaka izleyin derim..






3. Ne Dinledim?

Hmmm bu hafta playlist düzenlemesi yaptığım için karmakarışık şeyler dinledim.. Ama en en en çok bunu dinledim.. Neden? Çünkü bazen kendimizi güçlü hissetmek için dışardan desteğe ihtiyacımız vardır.. Tavsiyem mp3 player'a atın, uzun sonbahar yürüyüşlerine çıkın bu şarkının eşliğinde.. İyi geleceğini garanti ediyorum..

4. Gezentilik?

Alışveriş için gezmeleri saymazsak haftasonu son Caddebostan sahil eğlencelerinden birindeydim.. Ve şimdi tuhaf ağrılara sahibim.. Kısacası artık sahilde oturma zamanı geçmiş.. Sıkı giyinin:) 

5. Mmmmh?

Bence en güzel yemek başkasının yaptığı sizin de yediğiniz yemek.. A'nın yaptığı domatesli havuçlu bir sosa sahip makarna ile kaşarlı mantarlar yanında şarapla harikaydı.. 

6. Mutlu Edenler?

Mutlu olmak çok basit bir olay değil mi? Güzel geçirdiğim bir hafta sonu mutlu etmeye yetti beni:)

7. Gıcığım?

Hiçbir şeye gıcık olmadım bu hafta.. Aferin bana:) 

8. Ne aldım???

Bu sezon için istediğim 3 ya da 4 çanta var.. Biri buydu.. Aslında tabasını alacaktım ama kırmızıyı görünce akan sular durdu..




The  Body Shop'tan bir fondöten aldım.. Extra Virgin Minerals diye bir seri çıkardı Body Shop.. Ve inanılmaz güzel sürülüyor.. Yumuşacık.. Fırçası da gayet kaliteli (yanınızda taşıdığınız günler rahatlıkla kullanılabilir).. 65 tl gibi bir fiyatı var.. Gayet uygun..





Ne zamandır parabensiz, alüminyum tuzsuz bir deodorant istiyordum. Aslında yurtdışından alacaktım.. Ama malum artık alışveriş yapamıyoruz.. Sağolsun Body Shop.. Ben stick olanı seçtim roll on yerine.. 55 g ve 20 tl.. Uzun uzun kullanırım gibi geliyor.. Yani karlı bir alışveriş diyebiliriz.




F ise bir allık almıştı.. Bu kadar alışveriş yapınca bize birer hediye seçme hakkı tanındı (Body Shop'ta böyle bir kampanya var.. 50 tl üzeri alışverişinize bir stand dolusu üründen dilediğinizi seçme hakkı veriyorlar).. Biz tabii seçemedik.. Sonuçta payımıza birer salatalık özlü tonik düştü.. Ben tonik yerine gül suyu kullanıyorum şu ara.. O bitince buna geçerim..




H&M'in internet sayfasında görüp bayıldığım bir bileklik vardı.. Uzun aramalar sonucu bulundu:)






Veee ojeler :)



Son olarak H&M'den bir gömlek aldım.. Çok uygun fiyatlı ve güzel.. Ama H&M'de bu sezon pek bir şey yok gibi geldi.. Belki daha gelecek ürünler vardır (umut umut). Yoksa kalitesine göre pahalı ürünler var.. 

9. Aklıma Takılanlar?

Woddy Allen'ın son filmi, Zara'da gördüğüm bir çanta ve palto, bir çizme, Pera Müzesi'nin yeni sergileri.. Ve en acısı bu sene iş yüzünden katılamayacağım Filmekimi.. Beni acımla yalnız bırakırsanız sevinirim..

3 Ekim 2011 Pazartesi

Vee havalar soğumaya başlar..

Ay bahar gelmiyordu, yazdı sıcaktı derken havalar soğumaya başladı bile.. Ben de yine bir tembellik.. Paylaşmak istediğim onca şey var.. Her günüm, dur ben şunu yazayım diye diye geçiyor.. Sonuçta hiçbirini yazmamış oluyorum..

Buna bahar yorgunluğu desek olmaz mı acaba? :) Neyse bahaneler bir tarafa asıl konumuza gelelim.. Ben dört mevsimin dördüne de hayran biriyim.. Diğerinin gelişi gecikmedikçe, içinde bulunduğum mevsimden memnunumdur.. Hepsinin yeri ayrı evet, ama baharların yeri daha başka.. Çünkü hem ilk hem de sonbahar benim için dönüm noktaları.. Yeni kararlar almak için en güzel zamanlar.. Hem yılbaşından yılbaşına yenilenmek neye yeter??!

Ben de bu nedenle geçen bahar postuma göz attım:) Bakın siz de ŞURADAN bir bakabilirsiniz, benim yapmayı kafama koyduğum şeylere..

Neleri yapmışım, neleri yapmamışım diye bakındım.. Bu baharın kararlarını aldım..


Bir kere yemek konusunda kendimi sınırlamadım.. En çooook karpuz yedim :)) 




Sağlıklı beslenmek istiyormuşum.. Haftasonları kendimden geçmelerim dışında, haftaiçi fast food yerine genelde kendi yaptığım yemekleri tercih ettim (arada kaçan abur cuburları saymayalım olur mu? Saymayalım tamam:)). Demek beslenme konusunda kötü durumda değilim..



Ama sporu neredeyse hiç aksatmadım, aferin bana!!!! Böyle de devam etmeye niyetliyim..



Saç rengimi değiştirmedim :(( Hatta ne zamandır hiç boyatmıyorum.. Öyle kendi haline bıraktım şimdilik.. Gerçi şimdi de şu renklerde gözüm oofff.. Kararsızım..



Ancak kesin kararım hatta 1-2 haftaya yapacağım şey saç kesimi.. Yok gerçek bir kesim değil, şekil verdirmek.. Aynen şöyle olsun diye..(kestirdikten sonra belki de boyatırım)



Dövme yaptıramadım.. Ya yerine ya şekline karar veremiyorum.. Kendime bunun için 2 ay veriyorum.. 2. ayın sonunda kesin yaptırmalıyım..



Eve bir köpek istediğime kesin karar verdim.. Ama o kadar bakıma muhtaç terkedilmiş yavru varken gidip bir pet shop'tan almak istemiyorum.. Ama bir taraftan bulamıyorum da.. Çünkü benim evde bakabileceğim gibi olmalı ve bulmak da zor.. Arıyorum.. Bulur bulmaz bir yavrum olacak:)



Alış veriş yapmak bir kadın için her mevsim eğlenceli.. Almasak da mağaza dolaşmak çoğumuzun en büyük hobisi.. Ben de tam vitrinler yenilenirken bolca gezmek istiyorum..


Her gördüğüm farklı renk ojeyi almaya devam ediyorum.. Bir de her defasında mutlu oluyorum.. Yeni renkler çıksın da alalım..


Bu mevsimin en güzel ikilisi kahve - kitap ya da kahve - dergi ikilisi:) Benim de en sevdiğim aktivite:)


Maalesef hala insanların ne söyledikleriyle, davranışlarıyla çok fazla ilgileniyorum.. Bu da bir başka postun konusu olsun..


Ara ara eve kapanp keyif yapmaya devam:)



Evimde istediğim pek çok değişikliği yaptım.. Küçük küçük de devam ediyorum.. Evle ilgilenmek apayrı bir eğlence.. 



Geçen bahar yağmurda ıslanmak istiyormuşum.. Bu bahar da değişen bir şey yok:) Ama evde oturup çay, kahve içerek battaniyenin altında yağmuru izlemek de ayrı bir keyif..




 Vee tabii bu mevsimde cildimizin çok daha fazla ilgiye ihtiyacı var.. Ben cilt bakımı yaptırmak istiyorum açıkçası.. Güvenilir bir yer bulursam :/



 Vee sonbahar gelince renkler değişirken kurumuş yaprakları eze eze yürüyüş yapmadan olmaz..


Bu mevsimin favori meyvesi benim için mandalina.. Bol bol yiyelim..


Bir deee.. Hep böyle sürsün...