19 Ekim 2010 Salı

Hard Day's Night..

Bugün yataktan öyle zor çıktım ki.. Düşünmeyi tatil sonrasına ertelediğim herşeyin zamanı geldi:( Biliyorsunuz ben doktora yapıyorum.. Çok da iyi gitmiyor şu ara.. Bir çıkmaza girdim sanırım.. Bu da canımı sıkıyor haliyle.. Okumam gereken makaleler var.. Ya da yok artık bilemiyorum.. Canım okumayı da istemiyor.. Deney yapmak istiyorum artık.. Ooof of!!





Aslında sabah bunlara rağmen güzel başladı.. Okulda yeni doğmuş yedi yavru var.. Sabah nerdeyse yarım saat onlarla oyalandık:) 




Güzel bir kahvaltı yaptık.. Sonra ben Serda'nın fimo hamurlarına takıldım.. Yetenekli diilim ben, ama stres atmak için çok iyi bir yöntem.. Serda bu konuda çok çok iyi.. Şu aşağıda ki harikayı o yaptı.. Ben de bugün ona hamur yoğurdum.. Benden istediği yuvarlamaları falan yaptım:) 
 



Bu gerçekten insanı rahatlatan bi iş.. Bir fincan kahve, güzel bir müzik:) (dinleyin mutlaka bayılacaksınız), ellerim sarı yeşil renklerde:))

Ama sonunda gerçekle yüzleştim tabi.. Benim bu sorunumu biraz tartıştık aramızda (kalabalık bir grubuz biz).. Denenecek şeyler var elbet biliyorum.. Ama şu anda deney yapamamak, belirsizlik canımı çok sıkıyor.. İstiyorum ki bir an önce deneyeyim, nolacak göreyim.. 

Öyle sıkkın eve geldim.. Evde hiçbir şey yok.. Canım alışverişe de gitmek istemiyor.. Dün yaptığım patatesli yumurtayı oturdum çatlayana kadar yedim.. Yeni çay bile demlemedim, dünkünü içtim.. Ütü yapmam gerekiyordu, zorla yaptım.. Üstelik en sevdiğim şallarımdan birinin mahvolduğunu gördüm.. İyice sıkıldım..


Sonra dedim böyle olmayacak.. Adaçayı yaptım kendime.. Çikolata da açtım.. Elbet çözülecek herşey dedim.. Baktım şalım da o kadar kötü durumda diil aslında.. Hem yarın en favori marketime gider evi otla doldururum:) Üstelik House'un yeni bölümü de akşama kadar internete düşmüş olur:) Yarın da biraz bakarım başka napabilirim diye.. Olmadı çeviri yaparım yanıma kar kalır.. Di mi yaa:)))


Bugün ofis arkadaşım şiir istemişti.. Edip Cansever'e bayılırmış.. Benim de çok sevdiğim bir şiirini onun için buraya koyuyorum.. Nedensiz bir çocuk ağlaması bile çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.. Özlem sana diyorum:))))

Başlangıç

Bütün iyi kitaplarin sonunda
Bütün gündüzlerin,
Bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen soluğu sende olan
Yeni bir baslangıç vardır
Parmağını sürsen dünyaya,
Rengini anlarsın gözünle görsen elmayı,
Sesini duyarsın onu işitsen,
Yuvarlağı sende kalır
Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile
Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.

edip cansever


ps. Fotoğraflar deviantart.com'dan..

7 yorum:

  1. çok içten, çok hoş bir yazı olmuş, zevkle okudum

    YanıtlaSil
  2. ne güzel yazmışsın :) tabii çözülür herşey :) bir fincan çay herşeyi çözer :)

    YanıtlaSil
  3. beğendiğinize ne çok sevindim anlatamam.. kendimi daha da iyi hissettim:) saolun..

    YanıtlaSil
  4. bu arada ayzercim evet bir fincan çay herşeyi çözer gerçkten de ;)

    YanıtlaSil
  5. ilhan sen de zevkine çok güvendiğim birisin.. çok sevindim beğenmene..

    YanıtlaSil
  6. teşekkür ederim

    filmekimine gelince sabahtah akşama kadar ıslak gezmeye değdi, filmler oldukça iyiydi ama şu bilet sırasındaki rezalet(iksv nasıl buna göz yumuyor anlamış değilim( sırf biletixle anlaştılar diye tek bir yerde bilet satışı yapmalarına hala anlam veremiyorum, oysa 3 farklı yerde etkinlik vardı)) ve sinemalar arasında ring olmayışı, insanların sırılsıklam koltuklarda film izlemeleri falan olaya biraz gölge düşürdü, sinematek lazım ülkeye, sinematek, ben bunu bilir bunu sölerim:D:D:D:D:D

    YanıtlaSil
  7. ya evet.. sadece o diil.. malum film başladıktan sonra yasak salona girişler.. Ama her seansı bir 10 dakika geç başlatıp gelmeyenlerin biletlerini bir kez daha satmalarına ne demeli?? biletix ve iksv beraber çok iyi para kazanıyorlar..

    YanıtlaSil