19 Aralık 2011 Pazartesi

Ben Geçen Hafta..

1. Ne Okudum?

Tess Gerritsen ismini ilk defa cuma günü kütüphanede gördüm. Doğan Kitap'tan çıkmış olmasına güvenerek de aldım kitabı. Yazarımız başarılı bir dahiliye doktoru imiş. Ancak yazmaya daha fazla zaman ayırabilmek adına mesleği bırakmış. İşte bu ürpertici. Çünkü her kim yazmak adına işini bıraktıysa onun kitapları felaket oluyor. Tess tahmin edeceğiniz üzere medikal korku/gerilim türünde yazıyor. İşin içinde hastalar, doktorlar, tıbbi terimler var. Benim en bayıldığım şey! Olay 1800'lerde Boston'da geçiyor. Bir taraftan da günümüzde, geçmişte olanları merak eden kişiler. Son derece akıcı (2 gün sürmedi okumam), heyecan hiç bitmeden okunan iyi bir polisiye ( çok da değil canım). Amaaa 2009 baskısı bu kitaptaki dizgi hataları o kadar göze batıyor ki Doğan Kitap adına ben utandım. 


Kemik Bahçesi, Tess Gerritsen, Doğan Kitap, 324 sfi 17 lira. (sanki piyasada yok gibi gibi:)


Veee Zar Adam. George Cockcroft'un Luke Rhinehart takma adıyla yazdığı ilginç kitap. Yayınlandığı 1971 senesinde haftalarca bestseller olmuş ya Amerika'da ben de okumalıydım. Hakkını vermek lazım etkileyici. Hatta bir ara ben de basit şeyler için zar atmayı düşündüm. Bu akşam kitap mı okusam, film mi izlesem. Film izleyeceksem hangisini izlesem. Ojeyi hangi renk sürsem. Sizin yerinize şans faktörünün kara veriyor olması biraz rahatlatıcı. Sonunda benim gibi hiç istemediğiniz renkte tırnaklarla dolaşabilirsiniz ortalıkta tabii ama denemeye değer:) Yok yok hiçbir şeyi abartmamalı dozunda bırakmalı:)


Zar Adam, Luke Rhinehart, Pegasus Yayıncılık, 464 sf, 15 tl.

2. Ne Izledim?

İzlediğim tek film Salgın oldu. Afişte de gördüğünüz üzere kadro sağlam. Film için yapılan yorumların bir kısmında gördüğüm kadarıyla film pek beğenilmemiş. Tabii benim için film süperdi. Bir kere ilgimi çeken her şey filmde var. Virüs, santrifüjler, yüksek güvenlik seviyelerine sahip laboratuvarlar. Hele en sonunda virüsün nasıl bulaşmaya başladığının açıklandığı kısım. Ben sevdim arkadaş:) (Bu arada Matt Damon amma tuhaflaşmış değil mi?)

IMDB: 7,0


İzlediğim tüm diziler tatile girince ben boş kaldım. Ben de Dexter'a başladım geçen hafta. Birinci sezondayım. Eh işin içinde cinayetler, çözülmesi gereken vakalr vs olunca ben o diziyi severim:)


IMDB: 9.2




Bir de Black Books var yeni diziler içinde. Toplam 3 sezon ve zaten her sezonda da 6 bölüm var. Hemen bitecek :( Black Books bir İngiliz komedisi. 2000-2004 yılları arasında yayınlanmış. Ama bana 80'lerde geçiyor gibi geldi. 2000'lerde hala ne kadar rükümüşüz öyle :) 







3 ana karakterimiz var. Bunların içinden Bernard "Black Books" kitabevinin sahibi. Mağaza aynı zamanda onun evi. Hemen yan dükkanın sahibi Fran, bir de Bernard'ın yanında çalışan Manny var. 





IMDB: 8.9

Biz çok gülüyoruz. Size de tavsiye ederim:)



3. Ne Dinledim?

Geçen hafta Rock n Coke anılarım depreşti. Burnumun direği sızladı. Aklım hep Skin denen o manyak yetenekli kadındaydı. Haftanın şarkısı için tık lütfen.



4. Nereye?

Geçen hafta içi (özellikle cuma günü) 5 dakika oturmadan çalıştık. Ben haftasonunun tamamını yatarak geçirdim:) Çok mutluyum. Pizza yiyip, bira içerek, film izleyeip kitap okuyarak geçen haftasonunda daha iyisi yok.

5. Favori Besin Maddesi?

Cafe Nero'nun Balkabaklı Cheesecake'i elbette. Allahım her gün yesem nolur? ne farkeder?



6. Favori Icecek?

Bibuçuk'ta rakı shot:) Deneyiiinnn:)

7. Alısveris?

Hiiiiçççbir şey almadım. EVET. Almadım. Şimdi yeniyıl alışverişlerine başlamayı planlıyorum çok mesudum:)

Böylece bol enerji depolamış halde yeni haftaya başladık:) Hepimiz için güzel bir hafta olsun. Bir de lütfeeen kar yağsın olmaz mı? Öyle Google'ın sahte karından değil gerçek kar. Hani şu bembeyaz, pırıltılı, lapa lapa olan. 



12 Aralık 2011 Pazartesi

Ben Geçen Hafta..

Bu artık pek geçen hafta postu değil. İtiraf ediyorum, çok ihmal ettim buraları. Öyleyse bu post bir geçen ay postu olsun. Böylece dönüş yapmış olalım.. 

1. Ne Izledim?

Hangover 2. Ve neredeyse hiç gülmedim. Ama filmi izlemek için deli gibi ısrar eden ben olduğum için sesimi çıkarmadan da izledim.


IMDB 6.7. O bile çok.


Bu One Day denen filmi izlemeyecektim ben aslında. Amacım kitabı okumak sonra izlemekti. Lakin dayanamadım. Ve büyük bir iç kararması yaşadım. Fikir güzel. Senede bir gün tadında bir film. Kahramanlarımız tanışıyorlar ve her yıl 15 temmuz günü hayatlarında ne oluyor bunu görüyoruz filmde. Her şey iyi güzel de bu film benim için fazla dram. Ya da belki ben öyle bir dönemimde izledim bilemiyorum. Kitabı hala okumak istiyorum tabii bu başka bir konu.


Bir 6.7 de bu filme.


Crazy, Stupid, Love. Bir kaç kez izlemeye kalkmış canım istememişti. Sonunda izledim. Evet son derece klişe, mutlu sonlarla dolu bir komedi filmi. Yine de ne olacak acaba diye meraklandırıyor açıkçası. Ve gülmekten kırılmanıza da neden oluyor. Kadrosu da müthiş. E daha ne olsun diyerek izlenebilir. 

IMDB puanı 7.5. 


Hollywood bir yana biz bu hafta Türk filmi haftası yaptık resmen. Arka arkaya izledik hepsini:)





Ben kesinlikle Gülşen Bubikoğlu hayranıyım. Türkan Şoray değil. Varsa yoksa Gülşen Bubikoğlu:) Saçları, giyimi, tarzı, oyunculuğu her şeyine hayranım:)


                                        2. Ne Okudum?

Yine bir Agatha Christie romanı. Yaşasın Kütüphane:)


Acı Kahve, Agatha Christie, Altın Kitaplar, 154 sf, 10 tl (internet üzerinde 8 tl'ye bulabilirsiniz. 


Chuck Palahniuk Kaçaklar ve Mülteciler. 



Kaçaklar ve Mülteciler, Chuck Palahniuk, Ayrıntı Yayınları, 160 sf, 13 tl.


Bu kitabı başka bir kütüphaneden aldım:) Chuck Palahniuk, Portland ve civarında gezebileceğiniz hayaletli mekanlar, en iyi restoranlar, gezilecek müzeler ve daha pek çok şey hakkında bilgilendiriyor bizi. Kitabı yerinde, gezerek okumak gerek. 


Ve bir de Evie hamilton'un gizli hayatı. Yazarı ise Catherine Alliott. 



Evie Hamilton'un Gizli Hayatı, Catherine Alliott, Epsilon, 470 sf, 23 tl.


Ah nasıl sıkıldım bu kitabı okurken anlatamam. Hatta itiraf ediyorum son 200 sayfasına sadece göz atım. Neler oluyormuş diye. Nasılsa uzun uzun gereksiz bir çok ayrıntıyla boğuyor olacaktı. Hızlıca kurtuldum..




Ye, Dua Et, Sev. Filmi izlemiş ve hiçç beğenmemiştim. Kitabı okuyunca film gözümde iyice değer kaybetti. Çünkü kitap müthiş. Önyargıları bir kenara bırakıp mutlaka okunmalı. Eğlenceli ve değiştirici. Öyle havadan sudan bir kitap değil. Kesinlikle tavsiye ederim.




Ye, Dua Et, Sev, Elizabeth Gilbert, Pegasus, 456 sf, 20 tl.

Emily Bronte Rüzgarlı Bayır. Bir ilk ve son kitap olarak harika. Okuması zevkli, karakter çözümlemeleri hayranlık verici. Geç kalmışım okumak için diye düşündüm. 


Rüzgarlı Bayır, Emily Bronte, Can Yayınları, 378 sf.

3. Takılan Şarkı?

Aslında Midnight in Paris'i izlediğim günden beri kafamda dönüp duruyor Billie Holiday versiyonu

4. Nereye?

Çırağan Palace Sanat Galerisi'nde sergi açılışına katıldık. Sergide, Ergin İnan desen ve yağlıboya resimleri, Emiel Hoorne dijital işleri ve fotoğrafları, Enk De Kramer ise gravürleriyle yer alıyor. İsterseniz sergiyi 13 Aralığa kadar ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Üstelik haftanın 7 günü açık.


Bunun dışında Contemporary İstanbul 2011'e katıldı A. Ben sadece 1 gün gidebildim gezmeye. Ve tabii yetmedi. 



Burada A'nın işlerinden birini görüyorsunuz:)

Şerif Günyar'la tanışma fırsatım oldu bu yakınlarda. Atölyelerini gezdik ve bolca sohbet ettik. Daha doğrusu o konuştu biz genel olarak dinledik:) Bu başka bir postun konusu olsun:)




5. Yemek?


Kahvaltı:) Geçen pazar harika bir kahvaltı yaptık. Hem de çok çok uygun bir fiyata. Sanırım onun mutluluğunu hala atlatamıyorum:)


6. Mutluluk Verici?


Dinlenmek iyi geldi. Yoksa ülkemde mutlu olmak zor. Her an kötü bir haber alıyoruz.


7. Alışveriş?


Hahaa. Hiçbir şey almadım. Diyebilmeyi isterdim. Aldım ve hiçç pişman değilim. 




Deichmann'dan daha önce bir kere alışveriş yapmıştım. Bu da ikinci oldu. Farkettiniz mi bilmem ama çok güzel modelleri var. Kış bitmeden bir de uzun çizme almak istiyorum. Bakalım kısmet:)





Bu tarz bir ayakkabı almayı çok çok istediğim için görünce dayanamadım. Çok kaliteli olmasını beklemiyorum. Hevesim geçene kadar 1-2 kez giysem yeter. (30 liraydı da:)




Taaaa sezon başında görmüş, aşık olmuş, ben yazın bunu ne güzel kullanırım, hiç çıkarmam dediğim Zara çantayı da almış bulunuyorum. Beni özellikle içinde ki cüzdan kısmıyla vurdu <3. Onu hemen bazanın altına tıktım. Bahara kadar orada dinlensin:)


Ben bu adliye işleri ile uğraşırken F ile Collezione'a girdik. Gebze'de çok fazla mağaza seçeneği yok ve benim de moralim düzelmesi lazımdı. Öyle gezerken F bu gömleği buldu. Hem de 1 alana 1 bedava diye. 20 lira bile vermedik kişi başı. Tam benim rengim. Hemen her taytımla uyuyor, kazak/süveter içlerine süper gidiyor. Hırkalarımla güzel duruyor. Çok mutluyum kendisiyle. Tam aradığım gömlekmiş.


Benim Pendik'te çok sevdiğim bir butiğim var. İhraç fazlası ürünleri satıyor. Bir ara fotoğraflayabilirsem sizlere göstermeyi çok isterim. Terkos ya da Beyoğlu Pasajındaki dükkanlar gibi ama bence daha güzel şeyler oluyor. Bu elbise Stradivarius etiketli. Açılışa ne giysem derdindeyken 5 dakika da aldım. 20 liraya:) Üste tam oturuyor ve çok şık duruyor. İster elbise ister tunik niyetine.


Yine bir Pendik Butik ganimeti. River İsland marka elbise. Benim çektiğim fotoğraflarda çok iyi gözükmüyor. Sitesinden aldığım fotoğrafları da koydum. Ben 30 tl verdim. Sitesinde 35 GBP olarak gözüküyor fiyatı.










Stradivarius'tan daha önce grisini almıştım. Resimdeki gibi olmuyor bana. Daha uzun duruyor. Şimdi aklım siyahında.

Bu tarz bluzlar çok kullanışlı. Ne kadar belli olmasa da benim ki krem. 


Vee sonunda istediğim kaşe siyah paltoya kavuştum. En çok tam kapamadığımda bebe yaka olmsını seviyorum:)


Siz hiç T-Box'tan şemsiye aldınız mı? O küçük minicik şemsiyeleri çantaya atmak için nasıl ideal. Ama nasıl iki günde parçalanıyorlar. Benim 2 tane tecrübem oldu. Biri hala sağlam ama benim narin kullanımım sayesinde. Lakin renklerine karşı koymak zor. Bu defa baston model şemsiyesinden aldım. O kadar güzeldiki dayanamadım. Daha sağlam duruyor şimdilik. Bakalım nolacak.





Ufak tefek kozmetik alışverişlerini, ojeleri vs saymıyorum. Onlar zaruri ihtiyaçlar.

8. Aklım Takıldı?

Beğendiğim bir çanta modeli var. Pek çok marka da benzerini yapmış. Hangisini alacağımı bir türlü bilemedim, kararsız kaldım. 

Kahverengi uzun bir kaşe palto. Ama çok fazla para harcamak istemiyorum. Şöyle outletlerde vs bulursam almalı.

Bir de uzun deri çizme. Eveet çok bir şey kalmamış değil mi?

Ah bir de Aralık ortası oldu neredeyse. Hediyeleri alma zamanı geldi:) Çok heyecanlı çok mutlu bir dönem :) Mutlu Aralıklar:))