12 Aralık 2011 Pazartesi

Ben Geçen Hafta..

Bu artık pek geçen hafta postu değil. İtiraf ediyorum, çok ihmal ettim buraları. Öyleyse bu post bir geçen ay postu olsun. Böylece dönüş yapmış olalım.. 

1. Ne Izledim?

Hangover 2. Ve neredeyse hiç gülmedim. Ama filmi izlemek için deli gibi ısrar eden ben olduğum için sesimi çıkarmadan da izledim.


IMDB 6.7. O bile çok.


Bu One Day denen filmi izlemeyecektim ben aslında. Amacım kitabı okumak sonra izlemekti. Lakin dayanamadım. Ve büyük bir iç kararması yaşadım. Fikir güzel. Senede bir gün tadında bir film. Kahramanlarımız tanışıyorlar ve her yıl 15 temmuz günü hayatlarında ne oluyor bunu görüyoruz filmde. Her şey iyi güzel de bu film benim için fazla dram. Ya da belki ben öyle bir dönemimde izledim bilemiyorum. Kitabı hala okumak istiyorum tabii bu başka bir konu.


Bir 6.7 de bu filme.


Crazy, Stupid, Love. Bir kaç kez izlemeye kalkmış canım istememişti. Sonunda izledim. Evet son derece klişe, mutlu sonlarla dolu bir komedi filmi. Yine de ne olacak acaba diye meraklandırıyor açıkçası. Ve gülmekten kırılmanıza da neden oluyor. Kadrosu da müthiş. E daha ne olsun diyerek izlenebilir. 

IMDB puanı 7.5. 


Hollywood bir yana biz bu hafta Türk filmi haftası yaptık resmen. Arka arkaya izledik hepsini:)





Ben kesinlikle Gülşen Bubikoğlu hayranıyım. Türkan Şoray değil. Varsa yoksa Gülşen Bubikoğlu:) Saçları, giyimi, tarzı, oyunculuğu her şeyine hayranım:)


                                        2. Ne Okudum?

Yine bir Agatha Christie romanı. Yaşasın Kütüphane:)


Acı Kahve, Agatha Christie, Altın Kitaplar, 154 sf, 10 tl (internet üzerinde 8 tl'ye bulabilirsiniz. 


Chuck Palahniuk Kaçaklar ve Mülteciler. 



Kaçaklar ve Mülteciler, Chuck Palahniuk, Ayrıntı Yayınları, 160 sf, 13 tl.


Bu kitabı başka bir kütüphaneden aldım:) Chuck Palahniuk, Portland ve civarında gezebileceğiniz hayaletli mekanlar, en iyi restoranlar, gezilecek müzeler ve daha pek çok şey hakkında bilgilendiriyor bizi. Kitabı yerinde, gezerek okumak gerek. 


Ve bir de Evie hamilton'un gizli hayatı. Yazarı ise Catherine Alliott. 



Evie Hamilton'un Gizli Hayatı, Catherine Alliott, Epsilon, 470 sf, 23 tl.


Ah nasıl sıkıldım bu kitabı okurken anlatamam. Hatta itiraf ediyorum son 200 sayfasına sadece göz atım. Neler oluyormuş diye. Nasılsa uzun uzun gereksiz bir çok ayrıntıyla boğuyor olacaktı. Hızlıca kurtuldum..




Ye, Dua Et, Sev. Filmi izlemiş ve hiçç beğenmemiştim. Kitabı okuyunca film gözümde iyice değer kaybetti. Çünkü kitap müthiş. Önyargıları bir kenara bırakıp mutlaka okunmalı. Eğlenceli ve değiştirici. Öyle havadan sudan bir kitap değil. Kesinlikle tavsiye ederim.




Ye, Dua Et, Sev, Elizabeth Gilbert, Pegasus, 456 sf, 20 tl.

Emily Bronte Rüzgarlı Bayır. Bir ilk ve son kitap olarak harika. Okuması zevkli, karakter çözümlemeleri hayranlık verici. Geç kalmışım okumak için diye düşündüm. 


Rüzgarlı Bayır, Emily Bronte, Can Yayınları, 378 sf.

3. Takılan Şarkı?

Aslında Midnight in Paris'i izlediğim günden beri kafamda dönüp duruyor Billie Holiday versiyonu

4. Nereye?

Çırağan Palace Sanat Galerisi'nde sergi açılışına katıldık. Sergide, Ergin İnan desen ve yağlıboya resimleri, Emiel Hoorne dijital işleri ve fotoğrafları, Enk De Kramer ise gravürleriyle yer alıyor. İsterseniz sergiyi 13 Aralığa kadar ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Üstelik haftanın 7 günü açık.


Bunun dışında Contemporary İstanbul 2011'e katıldı A. Ben sadece 1 gün gidebildim gezmeye. Ve tabii yetmedi. 



Burada A'nın işlerinden birini görüyorsunuz:)

Şerif Günyar'la tanışma fırsatım oldu bu yakınlarda. Atölyelerini gezdik ve bolca sohbet ettik. Daha doğrusu o konuştu biz genel olarak dinledik:) Bu başka bir postun konusu olsun:)




5. Yemek?


Kahvaltı:) Geçen pazar harika bir kahvaltı yaptık. Hem de çok çok uygun bir fiyata. Sanırım onun mutluluğunu hala atlatamıyorum:)


6. Mutluluk Verici?


Dinlenmek iyi geldi. Yoksa ülkemde mutlu olmak zor. Her an kötü bir haber alıyoruz.


7. Alışveriş?


Hahaa. Hiçbir şey almadım. Diyebilmeyi isterdim. Aldım ve hiçç pişman değilim. 




Deichmann'dan daha önce bir kere alışveriş yapmıştım. Bu da ikinci oldu. Farkettiniz mi bilmem ama çok güzel modelleri var. Kış bitmeden bir de uzun çizme almak istiyorum. Bakalım kısmet:)





Bu tarz bir ayakkabı almayı çok çok istediğim için görünce dayanamadım. Çok kaliteli olmasını beklemiyorum. Hevesim geçene kadar 1-2 kez giysem yeter. (30 liraydı da:)




Taaaa sezon başında görmüş, aşık olmuş, ben yazın bunu ne güzel kullanırım, hiç çıkarmam dediğim Zara çantayı da almış bulunuyorum. Beni özellikle içinde ki cüzdan kısmıyla vurdu <3. Onu hemen bazanın altına tıktım. Bahara kadar orada dinlensin:)


Ben bu adliye işleri ile uğraşırken F ile Collezione'a girdik. Gebze'de çok fazla mağaza seçeneği yok ve benim de moralim düzelmesi lazımdı. Öyle gezerken F bu gömleği buldu. Hem de 1 alana 1 bedava diye. 20 lira bile vermedik kişi başı. Tam benim rengim. Hemen her taytımla uyuyor, kazak/süveter içlerine süper gidiyor. Hırkalarımla güzel duruyor. Çok mutluyum kendisiyle. Tam aradığım gömlekmiş.


Benim Pendik'te çok sevdiğim bir butiğim var. İhraç fazlası ürünleri satıyor. Bir ara fotoğraflayabilirsem sizlere göstermeyi çok isterim. Terkos ya da Beyoğlu Pasajındaki dükkanlar gibi ama bence daha güzel şeyler oluyor. Bu elbise Stradivarius etiketli. Açılışa ne giysem derdindeyken 5 dakika da aldım. 20 liraya:) Üste tam oturuyor ve çok şık duruyor. İster elbise ister tunik niyetine.


Yine bir Pendik Butik ganimeti. River İsland marka elbise. Benim çektiğim fotoğraflarda çok iyi gözükmüyor. Sitesinden aldığım fotoğrafları da koydum. Ben 30 tl verdim. Sitesinde 35 GBP olarak gözüküyor fiyatı.










Stradivarius'tan daha önce grisini almıştım. Resimdeki gibi olmuyor bana. Daha uzun duruyor. Şimdi aklım siyahında.

Bu tarz bluzlar çok kullanışlı. Ne kadar belli olmasa da benim ki krem. 


Vee sonunda istediğim kaşe siyah paltoya kavuştum. En çok tam kapamadığımda bebe yaka olmsını seviyorum:)


Siz hiç T-Box'tan şemsiye aldınız mı? O küçük minicik şemsiyeleri çantaya atmak için nasıl ideal. Ama nasıl iki günde parçalanıyorlar. Benim 2 tane tecrübem oldu. Biri hala sağlam ama benim narin kullanımım sayesinde. Lakin renklerine karşı koymak zor. Bu defa baston model şemsiyesinden aldım. O kadar güzeldiki dayanamadım. Daha sağlam duruyor şimdilik. Bakalım nolacak.





Ufak tefek kozmetik alışverişlerini, ojeleri vs saymıyorum. Onlar zaruri ihtiyaçlar.

8. Aklım Takıldı?

Beğendiğim bir çanta modeli var. Pek çok marka da benzerini yapmış. Hangisini alacağımı bir türlü bilemedim, kararsız kaldım. 

Kahverengi uzun bir kaşe palto. Ama çok fazla para harcamak istemiyorum. Şöyle outletlerde vs bulursam almalı.

Bir de uzun deri çizme. Eveet çok bir şey kalmamış değil mi?

Ah bir de Aralık ortası oldu neredeyse. Hediyeleri alma zamanı geldi:) Çok heyecanlı çok mutlu bir dönem :) Mutlu Aralıklar:))



4 yorum:

  1. Sen nerdesin diye bekledim ben de. Sen yazmazken ben aşık oldum. Daha doğrusu aşık olduğum kızla aylar sonra düzenli olarak konuşmaya başladık. Hayatımda ilk kez birisine ilan-ı aşk ettim. Ama şimdi herşey dağıldı. Blog yazmaya başladım. Bir okursan belki bir fikir verirsin bana.

    YanıtlaSil
  2. dirk pitt; neler olmuş öyle. sonu için üzüldüm. Bloguna hemen bakıyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Dirk Pitt; okudum olanları ne güzel:))

    YanıtlaSil