28 Ağustos 2011 Pazar

Tatildeyimmm -1

Aahh tatilciğimin ilk haftası bitti bile.. Ama tek bir günü boş geçirmedim şu ana kadar inanın.. Hatta yeniden çalışmaya hazır bir duruma geldim bile diyebilirim..Hadi hep beraber bakalım neler yapmışım ben, izinli günlerimde.. 

Cumartesi ilk iş Karaköy'e gittik.. Hedef KAĞITHANE.. Kağıthane nedir diye soran olursa Karaköy'de Fransız Geçidi'nde insanı mest eden bir mağazadır.. 


"Buradaki hiçbir şeye ihtiyacınız yok ama gördüğünüzde hepsini birden almak isteyeceksiniz"

Sloganları her şeyi anlatıyor.. Ama ben her gördüğüme "aa çok ihtiyacım var, aaa alsam bak şöyle şöyle olur" diye baktım.. Ama nasıl olduysa (Aslında A sayesinde) bir tek şey almadan çıktım.. Yalnız başıma bir kez daha gitmeye karar verdim.. O zaman bakın şunları almak istiyorum:))

Lazım çok lazım bu haftalık işler bloknotu:) Ama o kadar çok defterim var ki alamadım..
 Bir kitapseverin vazgeçilmezi nedir? Kitap ayraçları elbet.. Mutlaka alınacak:)
 Eee en sevdiğim oyunlardan biri "adam asmaca".. Arkadaşlarla keyif yaparken ne güzel olur:)
 Bu hediye kağıtları orijinal hediye paketleri hazırlamak için ideal.. Çok sevdim ben:)) Daha öyle güzellikler var ki..
 Evet bir kitap ayraç topluluğu daha:))

Tüm ürün fotoğraflarını sitelerinden aldım.. Olur artık o kadar:) Üstelik daha teşekkürler notu, kitap ağırlığı, kolye, kağıt kase, %100 geri dönüştürülmüş kağıttan defterler vs vs almalıyım.. Bence sitelerinde güzel bir dolaşın tamam ama bununla kalmayın asla.. Kalkın gidin o güzellikleri görün:))

Sonra Karaköy'de balıkçılık malzemeleri satan yerleri gezdik biraz.. A balık tutma peşinde, olta arayışında.. Ne oltalar varmış, ne incelikli bir işmiş balıkçılık.. Eğer merakınız varsa bu tarz şeylere Karaköy, Eminönü taraflarındaki dükkanlar tam size göre.. Üstelik sizi çok da güzel bilgilendiriyorlar haberiniz ola..

Günü keyifle sonlandırabilmek için Taksim'e çıktık.. Taksim kuşa dönmüş maalesef.. Söylenecek fazla söz yok..

Pazar günü tüm günü annemle keyif yaparak geçirdik.. Elbet pazara gittik ve ben yine dayanamayıp bir dolu ıvır zıvır aldım.. Ama hepsi çok lazımdı.. Mutfak malzemeleri, bileklikler hepsi çok gerekliydi gerçekten:))


Üstünde inek olan kırmızı kapaklı şişeyi alınca ben annem dolaplarının derinliklerinden şu ikinci resimdeki şişeyi çıkardı.. Ben aşık oldum o anda.. Kendisini sürahi yapmaya karar verdim hemen benimle eve geldi.. Bilekliklere gelirsek, üstteki taşlardan yapılmış bilekliklerin her biri 1 lira.. Pazara ne zaman gitsem o tezgahtan bir şeyler alıyorum mutlaka.. Kolye, küpe, yüzük.. Alttaki örme bileklikleri ne zamandır istiyordum da bulamıyordum.. Karşıma çıkıverdiler hem de çok çok uygun bir fiyata.. Kapıverdim elbet..


Bunların dışında emaye bir tava aldım.. Emaye tava bir mucizeymiş arkadaşlar.. Yanmıyor, yapışmıyor.. Sağlığa zararı yok.. Bulursam tencere de almalıyım..


Ve bir dolu mutfak ıvır zıvırı.. Pazartesi onları taşırken neler çektim bir ben bilirim.. Taksim'de sahaf gezeyim dedim.. Ağırlıktan gezemiyorum.. Bir iki mağaza dolaşsam mümkün diil.. S ile buluşup biraz dedikodu yaptıktan sonra evimin yolunu tuttum mecburen.. Vee sonra neler neler oldu? Hepsi ve daha fazlası yakında bu sayfalarda:)) (Bu coşkumun nedeni tatil mutluluğudur arkadaşlar, heyecan yok:))


P.S. Resimlere tıklayın büyüsünler:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder