28 Haziran 2011 Salı

Antepliyk 3..

Sabah erkenden son derece dinç bir biçimde uyandık.. Pazar sabahı kahvaltıda katmer yemeye çok önceden karar vermiştik.. Yine de öğretmenevinde kahvaltımızı ettik.. Ve Katmerci Zekeriya Usta'nın yolunu tuttuk.. Bir gittik ki ne görelim oturacak yer yok.. İnsanlar bekleşiyorlar.. Küçükken babamla gittiğimizde sabahın körüydü hatırlıyorum.. Belli biz geç kalmışız.. Derken bizi Mehmet Usta karşıladı.. 3 kuşaktır bu işi yapıyorlar.. Hacı Nuri Özsimitçi, Zekeriya Özsimitçi ve şimdi Mehmet Özsimitçi.. Fırın açık.. Gözünüzün önünde bir taraftan katmerler yapılıyor.. Usta bize hemen bir yer buldu.. Ben hayatımda işini böyle severek yapan, böyle içten, yardımsever birini daha görmedim.. 





Bize torpil yaptı, katmerimiz hemen geldi.. Yoksa 1-2 saat beklerdik sanıyorum..

Ve bizim katmerimiz..


Hemen yanına çaylar geldi.. Ve biz yumulduk.. O ne lezzet.. Bu arada yurt içi ve yurt dışından sipariş alıyorlarmış, haberiniz ola.. Sitelerinden gereken bilgiyi alabilirsiniz.. Beğenmemeniz mümkün değil.. Ben şimdi ne kadar sipariş etsem diye düşünüyorum:)) Biz doya doya yedik, yiyemediğimiz 1-2 parçayı sarıp çantaya attık:)))



Midelerimiz mutlu, biz mutlu hesap ödemeye kalktık ki Usta ikramım olsun diyor.. Zorla ödedik parasını.. Bu arada ben yemeni almayı kafama koymuştum.. Ve Yemenici Hayri'yi arıyorum.. Sorduk nasıl bulabiliriz? diye.. Usta hemen tarife girişti.. Yetinmedi bulamazsanız beni arayın diye kartını verdi.. O da yetmedi benim yolladığımı söyleyin yardımcı olsun size dedi.. Biz de yüzümüzde ebleh bir ifade elimizle koymuş gibi bulduk Yemenici Hayri'yi.. Demek ki biraz güleryüzmüş aradığımız.. Biz ne kadar hoyrat insanlar olmuşuz İstanbul'da.. Hepimiz ne kadar mutsuz ve suratsız tipleriz.. Tanımadıklarımız bırakın tanıdığımız insanlara bile bir günaydını çok görüyoruz çoğu zaman.. 


Neyse Yemenici Hayri'yi kapalı görünce ben telaşlandım. .Hemen yandaki esnaf arayayım gelir birazdan dedi.. Biz de beklemeye başladık.. Beklerken de hemen yakınlarda ki mevlevi müzesini gezdik.. 








Sonunda Orhan Usta geldi.. Siz şimdi yemeni diyince şu başımıza öerttüğümüz şeyleri düşünüyorsunuz biliyorum.. Yok yanılıyorsunuz.. Antep'te yemeni bir tür ayakkabıdır.. Benim ilk yemenilerimi babam, ben ilkokuldayken Antep'ten getirmişti.. Kıpkırmızı ve çok güzeldiler.. Antep'e gitmişken yemeni almadan dönemezdim.. Yemeninin ökçesi yok:)) Tabanı kösele kendi ise % 100 deri.. Her biri tamamen el yapımı.. Alt tabanı ve üst tabanı arasında kil bulunuyormuş.. Antistatik özelliği de var anlayacağınız.. Son derece rahat, ayağı terletmeyen bir ayakkabı..

Şu an Hayri Usta'nın oğlu Orhan Usta devam ediyor yemeniciliğe.. Ben hemen korktum dedim ya sonra nolacak.. Bir şey olmayacak dedi devam edecek.. Cidden yanında yetiştirdiği bir dolu çırağı var.. Yemenicilik yok olmayacak yani.. Rahatladım.. Usta hemen ayakkabımı çıkarttırdı.. Benim yemeni numaram 35 miş yani vastani:))) Ben küçükken tek model ve kırmızı siyah renkler vardı.. Şimdi bir dolu model ve renk seçeneği var.. Hayran kaldım.. Hepsini tek tek denedim:))



Hemen sitesine bir göz atın derim.. Üstelik sipariş verebilirsiniz de.. :) Bu arada bolca muhabbet ettik. Troy filminde gördüğümüz tüm sandaletleri onlar yapmışlar.. Yaklaşık 1500 çift yemeni gitmiş.. Achilles biliyorsunuz sol topuğundan vurulmaktaydı.. Sol ayak için bir dolu ayrı yemeni hazırlanmış.. Brad Pitt'de yemeni giyiyor diyebiliriz:)) Harry Potter filmi için de yemeni yapmışlar bu arada..

Neyse ben sonunda 2 tane kendime 1 tane de anneme yemeni aldım.. Fiyatlar gayet uygun el işçiliği olduğunu düşünürsek..


Aynısının kırmızısını anneme aldım:)))


Şimdi sitesinde gördüğüm bir sandalet var.. Yarın arayıp fiyatını öğrenmeyi düşünüyorum:)))) en kısa zamanda onu da alacağım tek bildiğim bu:)) Bakın şuradaki kırmızı olan:))


Evet yemenilerimizi aldık şimdi baharat, salça, nar ekşisi gibi ihtiyaçları almaya geldi sıra.. Hemen Orhan Usta'ya soruldu.. Orhan Usta bize bir yer önerdi ve adımı verin  ev yapımı nar ekşisinden versin size, diğeri iyi değildir.. Çelebioğlu diye bir yer.. Acı Antep salçası, pul biber, Haspir (safrana Antep'te haspir denir), nar ekşisi, çay ne bulduysak aldık.. Nar ekşisi özellikle çok lezzetli.. Hemen tattım.. Marketlerden aldığımız kesinlikle başka bir şey.. Bunda nar tadı var resmen.. Bitince napacağımı hiç bilemiyorum:(((

Sonra oradaki bakırcılar çarşısında bir tur attık:))





Buradan da eli boş çıkmadık.. Abime sedef işlemeli bir hançer aldım.. Kendime iseee...


 Bir karabiber değirmeni..


 Böyle bir bileklik..

Rengine vurulduğum bir yüzük..


Evet peki ya şimdi nereye gitmeliyiz??? :)))

2 yorum:

  1. çok güzel bir yazı olmuş bayıldımm :) yemeniler şehir içi kargoyla gönderiliyor mu acaba ? kırmızı sandalete ben de bayıldım :) hele harry potter'a yaptığını duyunca kendimden geçtim diyebilirim :)

    YanıtlaSil
  2. unicorn; canım aradığında her konuda yardımcı olacaklardır.. illa orhan ustayla konuş.. her yere gönderiyorlar.. ben 36-37 giyiyorum yemeni numaram 35 çıktı.. ama sipariş verdiğinde ayağına olmazsa geri yollayabilirsin.. öyle demişti.. sipariş verirken altına çizik atmalarını hatırlat mutlaka.. kösele kayabilir yoksa:))

    YanıtlaSil