1. Ne Okudum?
Elimde bir dolu kitap var.. Üstelik yenilerini de aldım.. Ama okuyamama durumum sürüyor.. Bir kaç kitap birarada, ondan ona atlaya zıplaya çabalıyorum okumaya.. Yine de iki kitap bitirmişim:)
Yusuf Atılgan, Bütün Öyküleri, YKY Yayınları, 120 sayfa, 8 TL..
Yusuf Atılgan'la geç tanıştım biliyorum.. Hatta Aylak Adam'ı okuduktan hemen sonra size şurada anlatmıştım nasıl beğendiğimi.. Bu defa yine kütüphaneden edindiğim "Bütün Öyküleri" ni okudum.. Fazla söze gerek yok alın okuyun derim.. Ben de diğer kitaplarına devam etmeyi düşünüyorum. "Anayurt Oteli" aklımdaki ilk kitap..
Bir de Ayfer Tunç Kitabı bitirdim.. İlk çıktığı günden beri aklımdaydı.. Kütüphaneye de gelince kaçırmadım.. Gerçi çıkalı 1 seneye yakın oldu ama olsun:) Kitabı genel olarak beğendim.. Bir kere sürükleyici; elinize aldınız mı bırakamıyorsunuz.. Hızla okunuyor.. En büyük başarısı zamanlar arasındaki geçişleri.. Hiçbir hikayeyi kaçırmıyor, aaa bu kimdi ne oluyordu demiyorsunuz.. Bütün bu kurgusal güzelliklerin yanında bir de şiir, şarkı sözü alıntıları var ki enfes.. Burada en güzeli kitabı okurken referanslara atıfta bulunmayıp kitabın sonunda bir kaç sayfada kaynakları göstermesi.. Bence böylelikle hem kitaptan kopmuyor hem de ufak çaplı bir beyin jimnastiği yapabiliyorsunuz.. Kitabın konusu zaten çok ilgi çekici.. Tam bir modern toplum eleştirisi.. Bana göre kitabın tek bir kusuru var o da çok fazla tekrara düşmesi.. Alın okuyun, pişman olmazsınız..
Ayfer Tunç, Yeşil Peri Gecesi, Can Yayınları, 472 sayfa, 27 TL.
- “bizde itiraf yoktur.
bizde itiraf eden huzur bulmaz.
bizde itiraf demek, suçumuzun her bir ayrıntısının hücrelerimize yapışması demektir.
biz itiraf edersek unutamayız.
biz oysa unutmak isteriz, olmamış gibi yapmak.
biz mecbur kalırsak tövbe ederiz hemen ardından unutmak için, suçumuzu da öyle fazla sayıp dökmeden üstelik. (allah biliyor nasıl olsa, ayrıntılarla onu meşgul etmeye ne lüzum var?)
bizim tarihimiz unutarak gömdüğümüz günahlarımızın tarihidir. kurcalayıp durmayın. eski defterleri açmanın ne faydası var canım?
biz dolaylı insanlarız, bizde yalanlar ve gerçekler arabesk motifler gibi iç içe geçer.
bizim milli ikilimiz suç ve ceza değildir.
bizim milli ikilimiz suç ve nisyan’dır.
süleyman amcanın elinde en uyumlu milli ikilimiz vardı. rakı şişesiyle kehribar kavun.” - umut sadece bir an değildir, bazen bir süreç de olabilir. işte oldu. umutla dolu zamanlar vardır hayatta böyle, yeniden doğuş anları, sahiden doğuş.
- 'hoşlandığım için yatıyordum.hoşlanıyorsam orospuluk değildir.bitti.'
- hayatta ben en çok babamı sevdim. ben ali'de babamı aradım. sonra babam yaşındaki adamlarda ali'yi aradım. babamda eski babamı aradım. bu zincir böyle giderken osman bende annesini aradı. ben kendimi annesiz hissettiğim için anne olmaya korktum. benden iyi bir anne çıkmamasından, kendi parçamdan yaratacağım varlığın, sefillikte beni geçmesinden korktum. doğurmadım. ama osman'ın annesi oldum. osman'ın annesi olduğum anlar bir sonraki güne uyanmama yaradı. ezcümle, herkes varlığındaki boşluğu doldurmak istiyor. dolduramadan ölüyor. ama uğraşma boşuna, o boşluk dolmaz! varolmanın boşluğu o! dolsa biz, biz olmayız!
2. Ne İzledim?
İşte bunları izledim:)
Pedro Almodovar'ın 2002 yapımı filmi.. Bütün Almadovar fimleri gibi büyüleyici..
IMDB Puanı: 6,5
Matt Dillon'ın en iyi performansı diyorlar.. 2005 yapımı Bukowski'nin romanından uyarlama.. Yönetmenimiz ise Bent Hamer.. Film iyi ama kitabından iyi değil..
- "Aşıkların hepsi aylak insanlardı 9-5 arası çalıştığımda aylakken düzüştüğüm gibi düzüşemiyordum."
- "Kabadayı olmak işe yarıyor bu dünya güçlülerindir."
- yaşlı adam: "kadının var mı?"
henry: "hayır yok, kadınımı kaybettim"
yaşlı adam: "üzülme, yenisini bulur onu da kaybedersin".
IMDB Puanı: 7,9
2007 yapımı İngiliz komedisi.. Tek garantisi eğlendirmesi:)
IMDB Puanı: 6,1
2003 yapımı filmi ben henüz izledim.. Benim ara vermeden izleyebildiğim nadir filmlerden biri oldu..
IMDB Puanı: 4,6
Ben hala orijinalini izlemedim.. Gus van Sant'in 1998 yılında çektiği bu versiyon beni bir süre idare eder.. Ama orijinalinin çok daha iyi olduğu yönündeki görüşler aklımı çeliyor.. Eminim de üstelik çok daha iyi olduğundan..
IMDB Puanı: 8,0
Ben İstanbul Film Festivali'nde ikinci film olan Manderlay'i izlemiştim.. Çok da etkilenmiştim.. Dogville'i bir türlü izleyemedim bir kaç kez niyetlensem de.. O karamsar havadan, filmin çarpıcılığından çekindim, hep yarım bıraktım.. Manderlay'de Grace rolünde Bryce Dallas Howard vardı.. Ama Nicole Kidman'ın yerini tutamazmış.. Bu film de sizi yerden yere vuran filmlerden biri işte.. İnsan olduğumuzun kanıtı.. Nasıl kötüyüz, ne kadar iyiyiz, ne zaman yoldan çıkarız sorularının cevabı.. Ve fırsat geçerse elimize neye dönüşürüz?
- There's a family with kids. Do the kids and make the mother watch. Tell her you'll stop if she can hold back her tears. I *owe* her that.
- Some things you have to do yourself.
- Goodbye Tom..
IMDB Puanı: 7,4
Bakınız Halka'nın orijinal versiyonu Ringu'dan bir sahne.. Halka'yı yıllar önce izlemiştim ilk çıktığı günlerde.. Orijinalini yeni izledim de yahu neden o kadar tırsmışım dedim.. Tek korkunç sahnesi kızın televizyondan çıkışı, bakamadım bile o derece ürktüm:)
Annem bana geldiğinde izleyelim beraber diye almıştım bu filmi.. Kendisi Susan Sarandon hayranı da:) Akşam anneyle, yakın bir arkadaşla, sevgiliyle izlenecek, yormayan hafif gülümseten, iç ısıtan bir film..
IMDB Puanı: 6,9
2004 yapımı, Emily Blunt, Natalie Press oyuncular ve ikisi de harika.. Film ergenlikte iki genç kız hakkında.. İkisinin de farklı sorunları var.. Mona'nın hapisten yeni çıkmış abisi koyu bir katolik olmuş ve üstelik beraber olduğu evli adam onu terketmiş.. Tamsin'in hayatı gizem dolu.. Sadece ablasının kanserden öldüğünü biliyoruz.. Bu koşulalrda tanışan bu iki genç kızın birbirleriyle olan yakınlaşmalarını izliyoruz.. Çok şaşırtmayan ama Mona için vurucu bir sonla bitiyor film izlemeye değer..
4. Ne Dinledim/Dinliyorum?
Yaz ya bu oynak eğlenceli ne varsa dinliyorum.. :) Favorim bu:)
5. Gezme/ Tozma?
Ada, festival, sitenin havuzu, alışveriş merkezleri:)
6. En çok ne yedim?
Sabah kalkınca atıştırıyorum.. Öğleyin peynirle yiyorum.. Sonra bütün akşam aklıma geldikçe devam ediyorum..
7. En çok ne içtim?
Bu sıcakta sadece buuzz gibi..
8. Sıkıntı?
Yok, olmasın da sıkıntı.. Ülkenin halini hiç saymayalım.. Konuş konuş bitmez çünkü.. Bir tek Yılmaz Özdil yazılarının facebook'ta paylaşılmasına dayanamıyorum, ona da yapacak bir şey yok!
9. Mutluluk?
O en çok.. Evde keyif yapmak, havuzda serinlemek, iyi bir kitap okumak hep rahatlatıcı..
10. Alışveriş?
Off hiç durmam..
Kitaplar.. Diğerlerinden fırsat bulur bulmaz okunacaklar..
Çantalar.. İndirim var ya kaptım ikisini de.. İlki C&A ikincisi Bershka.. İkisi de 20'şer TL.
Beylikdüzü pazarında yeni bir takıcı buldum.. Her parçayı 1 tl'ye satıyor.. Zaten kendi yapıyor.. Aşağıdaki kolyeler, küpeler ve yüzük oradan.. Ama her gittiğinizde farklı şeyler buluyorsunuz..
Ayakkabılara da dayanamıyorum.. Beyazlar H&M ama telef ettim bile.. Bu tarz bir terlik istiyordum ne zamandır.. Koton'dan aldım..
Ekoseli pijama altı takıntım var benim..
Bunların dışında yine ne zamandır bir kot gömlek sahibi olmak istiyordum buldum sonunda.. Bir de yüksek belli ispanyol paça bir kot aldım.. Mango'da 5 TL idi.. Bu kadar ucuz olmasa almak aklıma gelmezdi belki ama iyi ki almışım:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder