21 Ekim 2010 Perşembe

Cilt Bakım Sırları

Bugünkü postum biz kızlar için:) Bir süredir yüzüne ne yapıyorsun?, ne kullanıyorsun? sorularına maruz kalıyorum.. Doğrusu çok hoşuma gidiyor bu iltifatlar.. Aslında ben çok özel bir şey yapıyor değilim.. Pahalı-ucuz pek çok markayı denemiş biri olarak nemlendiricilere çok fazla para harcamanın herhangi bir yararı olmadığını da rahatlıkla söyleyebilirim.. Bu nedenle, ben cildim için neler yapıyorum anlatayım dedim..

Öncelikle her akşam makyajım olsa da olmasa da yüzümü mutlaka ama mutlaka temizliyorum.. Makyaj temizlemek için iki seçeneğim var.. Ya Lush'ın "ultrabland" isimli kremsi temizleyicisi ya da acıbadem sütü.. 


Lush benim çok çok beğendiğim bir marka.. Bütün ürünlerini taze, organik meyve ve sebzelerden ürettikleri iddiasındalar.. 



Hayvansal hammaddeleri asla kullanmıyorlar.. Üstelik bütün ürünleri el yapımı.. İçindekileri, kullanım oranlarına göre latince isimleriyle beraber ambalajın üstünde bulabiliyorsunuz.. Taze sebze ve meyvelerden yapıldıkları için buzdolabında saklanması gereken ürünlerin son kullanma tarihlerine de dikkat etmek gerekiyor.. Marka, ürünlerinden hiçbirinin gıda maddesi olmadığı, onları yemememiz gerektiği konusunda müsterilerini haklı olarak uyarıyor.. Annem mağazaya ilk girdiğinde ben bunları yerim demişti.. Gerçekten öyle doğal ve taze kokuları var ki yemek isteyebilirsiniz.. Buzdolabına koyarken bir de küçük uyarı ekleyin ki ürünleriniz ev halkının midesinde ziyan olmasın:)



Üstelik bu mağazalardan alışveriş yapmak ayrı bir zevk.. Son derece güleryüzlü çalışanları var ve her konuda çok yardımcı oluyorlar.. Ürün hakkında kararsızsanız tester vermekten asla çekinmiyorlar:)) Lush Türkiye internet sitesinden tüm ürünler hakkında bilgi alabilir, cildinize uygun ürünleri seçebilir ve hatta alışveriş yapabilirsiniz.. Sabunlar, banyo balistikleri, dudak nemlendiricileri, parfümler vs arasında kendinizi kaybetmemeye dikkat edin:) Bütün bir maaşınızı yiyebilir çünkü..



Evet konumuza dönelim.. Bu "ultrabland"in 45 gr'lık kutusu 24.75 lira şu  anda.. Önce yüzünüzü biraz ıslatıyorsunuz.. Sonra en fazla bir nohut tanesi büyüklüğünde "ultrabland" alıp bunu yüzünüze masaj yaparak yediriyorsunuz.. Ardından bir makyaj pamuğunu suyla ıslatıp yüzünüzü siliyorsunuz.. Cildim yağlı, karma, kuru diye düşünmeyin.. Her tür cilt tipi için ideal bir temizleyici.. 

Ben "ultrabland" yerine acıbadem sütü de kullanıyorum zaman zaman.. "ultrabland"i nasıl kullanıyorsam acıbadem sütünü de aynı şekilde uyguluyorum.. Benim cildim kuru ve aynı zamanda hassas.. Acıbadem sütü bana iyi geliyor ama diğer cilt tiplerinde nasıl sonuçlar veriyordur bilemiyorum.. Yağlı cilt tipine sahip olanlar önce jel ya da uygun sabun ile cildi yıkadıktan sonra acıbadem sütü ile nemlendirebilir diyor forumlarda.. Denemeye değer bence.. Üstelik fiyatı da çok uygun.. Kocaman bir şişe 5-6 lira arasında satılıyor.. Ayrıca hamilelikte çatlaklar için kullanılabileceği gibi tüm vücutta (eller, ayaklar, dirsekler) nemlendirici olarak da kullanılabilirmiş..



Evet, yüzümü temizledikten sonrası için de iki seçeneğim var.. Birincisi cildime uygun bir temizleyici ile yüzümü yıkamak ve ardından toniklemek.. İkinci seçeneğim ise yüzü yıkama kısmını atlayıp doğrudan toniğe geçmek.. Yüzüm zaten temizlendi sadece kalan artıkları sileyim diyenlere uygun bir seçenek..

Ben yüz yıkamayı sevenlerdenim.. Bunun için yine lush'ın "aqua marina" isimli yüz temizleyicisini kullanıyorum.. Bu temizleyici kuru ciltler için ve temelde deniz yosunu, kaolin ve aloe vera içeriyor.. Yüzümü ıslatıyorum, nohut parçası büyüklüğünde "aqua marina" ile masaj yapıyorum ve yıkıyorum.. "Aqua marina"nın 100 gramı 22 lira.. Ama uzun süre kullanıyorsunuz.. 


Benim için alternatif temizleyici markası "Neutrogena".. Bu markanın tüm ürünlerinden memnun kalıyorum ben.. Henüz hiçbir hayal kırıklığı yaşamadım.. Ben cilt tipime uygun olarak "Deep Clean Temizleme Jeli"ni (25 lira) ya da "Yüz Temizleme Sütü"nü (24 lira) kullanıyorum.. 


Bunların ardından ise uygun bir tonikle yüzümü siliyorum.. Tonik olarak Lush'ın katı toniklerini tercih ediyorum.. Bu toniklerin fiyatları çok uygun.. Her biri 3.5 lira.. Cilt tipinize uygun olanı seçiyorsunuz.. T sivilceli ve problemli ciltler için, C'nin canlandırıcı özelliği var, Q10 yatıştırıcı ve E yine canlandırıcı özellikte..








Önce iki bardak kaynamış suya atıp başınızın etrafını da bir havlu ile kapatarak buharıyla cildinizi besliyorsunuz.. Soğuduktan sonra da cam bir şişeye alıp 2 hafta süreyle tonik olarak kullanabiliyorsunuz.. 

Alternatif olarak da yine "Neutrogena"nın Alcohol-free Toniğini (25 lira) öneriyorum..







Bütün bu işlemlerde sonra geriye yüzü nazikçe kurulayıp nemlendirmek kalıyor.. Nemlendirici olarak "Neutrogena"nın cilt tipinize uygun nemlendiricisini (30 lira) (SPF 15 koruma faktörü tercih nedenidir) ve göz altları için de "Neutrogena Radiance Boost"u (30 lira) öneriyorum ben.. 


Ve tabi en önemlisi iyi bir uyku.. Gerçekten derin bir uyku kadar cildi güzelleştiren başka bir şey yok.. 

Gece bunca temizliği yaptığınız için sabahları yüzünüzle uğraşmanıza gerek kalmadığını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.. Gece boyu attığınız toksinlerden sabah kurtulmalısınız.. Ben sadece uygun temizleyici ürünle (aqua marina ya da neutrogena temizleme jeli) yüzümü yıkayıp, tonikliyorum.. Ardından yine yüz ve göz altı için nemlendiricilerimi kullanıyorum..  

Ayrıca haftada iki kere yüzüme peeling yapıyorum.. Bunun için Lush'dan "Angels on Bare Skin" kullanıyorum.. 


Bu ürünü günlük temizleyici olarak kullananlar da var.. Alternatifi ise yine "Neutrogena" tabii.. "Deep Clean Peeling Etkili Jel" ya da "Deep Clean Peeling Etkili Ferahlatıcı Jel" kullanılabilir..




Aslında önemli olan tek şey bunları her sabah ve her akşam sabırla, yılmadan uygulamak.. 


İşte hepsi bu kadar..






2 yorum:

  1. süper paylaşım :) lush'ın kapısından içeri girmiş değilim ama bu yazı fikrimi ciddi ölçüde değiştirdi :)

    YanıtlaSil
  2. Git canım mutlaka:) temizleyicileri, nemlendiricileri hızlı tüketmek gerekiyor bozulmasın diye.. Ama o sabunlar, balistikler.. Aaaah ah:))

    YanıtlaSil